Çok severim ben uzun yolculukları.. Zaten insan durduğu yerden uzaklaşmak 1-2 günlüğüne de olsa kaçmak istiyor şehirden. Ardından farklı havalar soluyor insan, bu da iyi geliyor. Sanki vücudumuz hep aynı yerin havasından sıkılmış da, yeni yerlerin havasından da içine çekmek istiyor gibi. Ama kim ne derse desin yolculukta müzik dinlemekten daha güzel hiçbir şey yoktur.
Hatta gün geliyor "Sırf bazı şarkıları dinlemek için yolculuk yapmak istiyorum." Bir başka oluyor yolculuklarda dinlenen şarkılar. İnsan daha bir anlıyor neyin ne olduğunu, daha bir değerlendiriyor kendini. En çok da bunun için seviyorum yolculukları. Eğer bu hayatı yaşamasaydınız ve bu hayattan vazgeçecek olsanız, neleri geride bıraktığınızı çok iyi görüyorsunuz. Sonra şehrinizden uzakta da olsa mutluyken bir an duraksıyorsunuz, geride kalanları özleyip eve geri dönmek istiyorsunuz. Böylece geri döndüğünüzde daha bir kıymetini biliyorsunuz her şeyin, bir şeyleri kaybetmek korkusuyla daha bir hoş kullanıyorsunuz. Ve en önemlisi gün geliyor yolculukta dinlediğiniz şarkıları hatırlıyorsunuz, zaten siz de o yolculuktaki şarkının evdekiyle aynı olmadığını biliyorsunuz.
Hiç unutmam yağmurlu bir günde deniz kıyısından evime dönerken otobüste dinlediğim o şarkıyı.. Teoman-gemiler ilk kez orada duymuştum bu şarkıyı, zaten ondan sonra sevdim Teoman'ın şarkılarını da bu denli. Öyle işte yolda kafanı cama dayayıp, müzik dinlemek gibisi yok. Bir de yağmur damlaları düşüyorsa camınıza her şey daha bir güzel. Peki ya siz sever misiniz yolculukları?
-Bayanbilen-
bende çok çok çok seviyorum:) kafamı cama dayayıp saatlerce yolculuk yapmayı düşünmeyi ...:)
YanıtlaSilSevilmez mi hiç? :] İnsanın bütünüyle kendini düşünebileceği en güzel yerlerden biri cam kenarı.. :]
Sil